DOĞU VE GÜNEYDOĞU BÖLGE BARO BAŞKANLARIN BİNGÖL TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ
Tarih: 14.03.2021 | Okunma Sayısı: 794

 

14 Mart 2021 tarihinde Bingöl Baromuzun ev sahipliğinde bir araya gelen Doğu ve Güneydoğu Baro Başkanları toplantısında aşağıdaki konular görüşülmüş, toplantı sonucunda mutabakata varılan aşağıdaki konuların kamuoyuyla paylaşılmasına karar verilmiştir.   

Covid 19 salgını nedeniyle kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımızı saygı ile anıyor, tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz.

Pandemi gerekçe gösterilerek 2020 Ekim ayından bu yana hukuka ve mevzuata aykırı bir şekilde  baroların olağan genel kurullarının yapılmasına engel olunmaktadır. Avukatlık kanunundaki emredici yasa hükümlerine rağmen baroların genel kurul yapması salgın gerekçesiyle engellenirken siyasi partilerin kongrelerini yapabildikleri, adliyelerin ve alışveriş merkezlerinin açık tutulduğu görülmektedir. Ertelemelerin hukuksal bir dayanağının olmadığı verdiğimiz örneklerden de anlaşılmaktadır.  Barolar kamu kurumu niteliğinde meslek örgütleri olup bu kısıtlamalar barolar ve avukatlar açısından geçerli ve inandırıcı değildir. Bu nedenle  baro seçimlerinin yapılmasının önündeki engeller kaldırılmalı, bu konudaki karmaşa ve kaosun ortadan kaldırılması için hızlıca yasal bir düzenleme yapılmalıdır.

Bizler 28 Kasım 2015 tarihinde öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin faillerinin yargılandığı yargılamayı başından beri takip ediyoruz. Soruşturma aşamasındaki eksikliklerin, kovuşturma aşamasında da devam ettiğini endişe ile gözlemliyoruz. Bu cinayetin fail ya da faillerinin bütün arka planı ile birlikte ortaya çıkarılması için bundan sonra da her türlü çabayı sürdüreceğimizi de kamuoyuyla paylaşmak isteriz.

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da yapılan bir operasyon ile bağlantılı olarak bir dernekte yapılan aramada, 18 meslektaşımız adına düzenlenmiş vekaletname bulunduğu gerekçesiyle, meslektaşlarımız hakkında da soruşturma başlatılmış ve bazı meslektaşlarımızın bu soruşturmada müdafilik yapmaları engellenmiştir. Mesleki faaliyetlerimizi engellemeye ve avukatları sindirmeye dönük bu ve benzer girişimleri kabul etmiyor, meslektaşlarımız hakkındaki soruşturmanın bir an önce kapatılmasını talep ediyoruz.

Yine geçtiğimiz günlerde hükümet tarafından kamuoyuna duyurulan yargı reformu paketi ile açıklanan hedef ve amaçları eksik bulmakla birlikte önemsiyoruz. Türkiye’nin mevzuat açısından önemli eksiklikleri olmakla birlikte, asıl sorunun uygulamadan kaynaklandığını belirterek, mevzuat değişikliği kadar zihinsel reforma da ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha vurgulamak isteriz. Hiç kuşkusuz reform konusunda atılacak ilk ve en önemli adım, ulusal mahkemelerin AİHM ve AYM kararlarını duraksamaksızın icra etmeleri, reform konusunda bir samimiyet göstergesi olacaktır. Bizler aşağıda imzası bulunan barolar olarak, hükümetin bu konuda atacağı adımları titizlikle takip edeceğiz. Açıklanan insan hakları eylem planındaki hedef ve amaçların bir an önce hayata geçirilmesi için düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. 

Türkiye’deki bazı cezaevlerinde mahpusların başlatmış olduğu açlık grevi eylemleri devam etmektedir. Açlık grevlerinin mahpusların sağlığı açısından son derece ağır sonuçlar doğurduğu bilinen bir gerçektir. Ağır sonuçlarla karşılaşılmaması açısından mahpusların hukuka uygun taleplerinin yerine getirilerek açlık grevlerinin sonlandırılması gerekmektedir. Daha önce yaptığımız gibi açlık grevlerinin sona erdirilmesi konusunda üstümüze düşen görev ve sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu da belirtmek isteriz. Yine bazı cezaevlerinde kabul ve sevkler sırasında mahpuslara yönelik çıplak arama uygulamasını, insan onuruna yönelik bir tavır olarak değerlendirmekteyiz. Aynı zamanda işkence ve kötü muamele olarak da değerlendirdiğimiz bu uygulamadan derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz.  

Yine son dönemlerde özellikle gözaltına alma ve ev aramaları sırasında, şüphelilerin konutlarının kapılarının kırıldığı, şüpheliler ve birlikte yaşadıkları kişilere yönelik işkence ve kötü muamele iddialarına da  tanıklık etmekteyiz. Bu iddialar ile ilgili olarak yapılan suç duyurularının etkili ve hızlı bir şekilde soruşturulmadığını da gözlemlemekteyiz. Bu nedenle işkence ve kötü muamele iddiaları konusundaki cezasızlık politikasına son verilerek, bu iddiaların etkin bir şekilde soruşturulmasını bir kez daha talep ediyoruz.

Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri ülkemizin kanayan yarası haline gelmiştir. 2021 yılının ilk üç ayında en az 67 kadının erkek şiddeti sonucu hayatını kaybettiği ve bu sayının onlarca katı kadının da  fiziksel ve psikolojik şiddete uğradığı tespit edilmiştir. Kadınlara yönelik  bu cinayet ve şiddet olaylarının önüne geçmek için yetkilileri 6284 sayılı kanun ve yine tarafı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin eksiksiz bir şekilde uygulanmasını, bu konuda kolluk ve yargı içerisinde ihtisas birimlerinin oluşturulmasını talep ediyoruz. Bu gerçek ortadayken İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması yönündeki tartışmaların gündem bulmasını da doğru bulmamaktayız. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin engellenebilmesi için devleti, tüm kurum ve imkanlarıyla gerçek manada mücadele etmeye çağırıyoruz.

Kamuoyuna duyurulur.

Adıyaman Barosu

Ağrı Barosu

Batman Barosu

Bingöl Barosu

Bitlis Barosu

Dersim Barosu

Diyarbakır Barosu

Hakkari Barosu

Mardin Barosu

Muş Barosu

Siirt Barosu

Şırnak Barosu

Urfa Barosu

Van Barosu

 

 

 

 

 

ETKİNLİK TAKVİMİ

4.12.2024
AV. ERGÜN CANAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.